İller Bankası’nın kesintileri hakkında açıklama yapan Başkan Tugay, “Hükümet, 4 ayda toplamda 6 milyar liraya yakın bir kesinti geçmiş dönemlerden sarkan vergi borçları nedeniyle kaynağından kesti. Hazine’nin bize gönderdiği paydan direk Gelir Dairesi bu kesintinin yapılmasını sağladı. Biz tabi bunu çok büyük bir şikayet konusu yapmamaya çalışıyoruz. Bize haksız geliyor ve yanlış geliyor Neden öyle kısaca anlatayım. Bu borçlar 2021 yılından beri sarkan borçlar. O yıllar pandemi zamanıydı. Arkasından da bir ekonomik kriz yaşandı. O dönemdeki özellikle yüksek enflasyon aynı zamanda kamu borçlarının faizinin de yüksek olmasına neden oldu. Bizim SGK borçlarımızda da vergi borçlarımızda da anaparanın üzerine şu an için yıllık yüzde 50 civarında bir faiz biniyor. Bu nedenle anapara katlanıyor Faizin, faizinin, faizinin faizini de ödüyoruz pandemiden, ekonomik krizden, ülkenin genel şartlarından biraz da kaynaklanmış olan bu borçları belediyeden tahsil ederken devlet, belediyenin bir kamu kurumu olduğunu, halka hizmet ettiğini adeta unutuyor. Değişik zamanlarda, değişik şekillerden özel sektördeki insanların borçlarına aflar getirildi ya da faizin alınmadığı yapılandırmalar oldu. Bunun, bu dönemde bize de yapılmasını beklerdik. Ama bu anlayışı görmedik. Sayın Cumhurbaşkanının, ‘CHP’li belediyeleri silkeleyin’ şeklindeki talimatıyla ilgili olduğu düşünülen bu kesintiler bir şekilde yakında bitiyor. 4 aydır bizi ekonomik açıdan gerçekten sıkıntıya sokan ama bu şartlarda dahi ayaklarının üzerinde önemli ölçüde duran bir kurumuz” dedi.
ÇARESİZ KALDIĞIMIZ İÇİN BÖYLE OLDU
İşçi maaşlarında yaşanan sıkıntı hakkında da konuşan Başkan Tugay, “Önümüzdeki aylardan itibaren bu kesintiler azalarak tamamen bitecek. Çünkü kesebilecekleri parayı kesmiş oldular. Çalışan arkadaşlarımızın kısmi bir mağduriyeti oldu ama bunu da yakında düzelteceğiz. Sendika temsilcileriyle konuştuk, durumu anlattık. Onlardan kısa bir süre için anlayışlarını talep ettik. Bunu yapmak istemezdik ama gerçekten çaresiz kaldığımız için böyle oldu. Ama öyle ya da böyle daha önceden defalarca söylediğim gibi Büyükşehir Belediyesi büyük ve güçlü bir kurum. Şu anda çok iyi yönetiliyor. Kendi içerisinde çok sık disiplini var. Tasarruf, harcamalar vs. anlamında gereken önlemleri aldık. O nedenle bütçemiz istenilen iyilik seviyesine ulaşacak” diye konuştu.
Tugay şunları söyledi:
Faiz parasıyla neler yapılabilirdi derseniz bugünkü rayiçlerle baktığınızda tonlarca işin yapılabildiği gerçek. Karşıyaka Stadı gibi, opera binası gibi, belediye hizmet binası gibi ya da yapılan metro inşaatlarımız, büyük yol inşaatlarımız, tüneller gibi pek çok projeye kaynak olarak kullanılabilirdi. İzmir halkının bu adaletsiz kesinti ile bundan mahrum bırakılmış olmasını tatbiki haksızlık olarak görüyorum. Bugünlerde ne yazık ki devlet belli bir siyasete hizmet etmek için çalışıyor. Sanki bazı belediyeler bu ülkenin belediyesi de bazı belediyeler bu ülkenin belediyesi değil gibi muamele görüyor. Bu durumu yakında bir vicdanla sonuçlanacağını düşünüyorum
Sağlıklı olarak onların neler yaşadığını takip edemiyor ve bilmiyoruz. Ancak benzer ekonomik şartlarından kaynaklı onlarında ciddi miktarda vergi ve SGK borçları olduğunu biliyoruz. Bütün belediyeler sıkıtı yaşıyor. Sadece CHP’li belediyeler değil. Ancak onlardan kesinti yapılıyor mu ya da bir taraftan kesinti yapılırken diğer yandan onlara yeni kaynaklar sağlanıyor mu, ben takip etmiyorum ama kulağımıza çalınan pek çok şey var. Ancak bunların doğruluğu yanlışlığı kamuoyunun takdirindedir. Bu yaşadığımız borçlanma durumunun tamamen ülkenin ekonomik krizden kaynaklı kaynaklandığını ve bu krize de belediyenin yol açmadığını herkesin bilmesi lazım. Türkiye’de hiçbir belediye hangi partili olursa olsun ülkenin ekonomik krizine yol açan kurumlar değil. Kim yol açtıysa ekonomik krize, kim kötü yönettiyse aslında sorumlusu o. Onların bütçesinden kesmek lazım. Ancak sanki Türkiye’de her şey iyide sadece CHP’li belediyeler ekonomik açıdan kötü yönetiliyor gibi konuşulması da böyle bir algı oluşturulmaya çalışılması da çok büyük haksızlık. Ancak ne olursa olsun Türkiye’de adaletin kazanacağına, iyiliğin kazanacağına inanıyorum. Yeter ki halkımız neyin ne olduğunun farkında olsun. Ne zaman neye, nasıl itiraz edeceğini bilsin.
