Adana Ekoloji Platformu, “Ticaret için değil doğal ve halk için iklim kanunu” konulu açıklama yaptı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Şubesi’nde yapılan açıklamada konuşan Yaşar Gökoğlu, şu talepleri sıraladı:
“* Ticaret kanunu değil, doğa, yaşam ve toplum için iklim kanunu olmalıdır. Öncelik sermayenin değil, doğanın ve toplumun ortak geleceği olmalıdır.
* Kömürden ve fosil yakıtlardan çıkış için net bir plan ortaya konulmalıdır. İklim krizine yol açan kömür ve diğer fosil yakıtlar, enerji denkleminden aşamalı ve planlı bir şekilde çıkarılmalıdır.
* Emekçiler için adil bir geçiş planlamalıdır. Fosil yakıtsız bir ekonomiye dönüşümün bedeli emekçi halkın sırtına yüklenmemeli, toplumun tüm kesimlerinin insan onuruna yaraşır bir geleceğe sahip olması garanti altına alınmalıdır.
* İklim adaleti perspektifiyle tasarlanmalıdır. Eşitsizliği besleyen kapitalist ekonomi-politik rejimin neden olduğu iklim krizine bağlı hak kayıpları adalet düzlemi içerisinde giderilmelidir.
* Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamalıdır. İklim krizi risklerine eşit maruz kalınmadığı hesaba katılmalı, toplumsal cinsiyet eşitliği yaklaşımı benimsenmelidir.
* Halk sağlığını güvence altına almalıdır. Tüm doğa, canlılar ve toplum için sağlıklı yaşam hakkını güvence altına alacak düzenlemeler yapılmalıdır.
* Üst ölçekli ekosistem planlaması yapmalıdır. Ekosistemler plansız ve kâr odaklı madencilik, enerji, sanayi, endüstriyel tarım ve hayvancılık projeleri ve yapılaşma baskısından kurtarılmalı; ormanlar, sulak alanlar, denizler ve kıyılar rant ve talana karşı korunmalıdır.
* İklim değişikliğine uyum politikaları geliştirmelidir. İklim afetlerine dirençli kentler ve kırsal yerleşimler yaratılmalı, afet eylem planları, gıda ve su politikaları iklim krizi gerçekliği dikkate alınarak hazırlanmalıdır.
* Halkın katılımı sağlanmalı ve hesap verebilir olmalıdır. İklim Kanununun halkın nezdinde meşruluğunun sağlanabilmesi için tüm politika yapım süreçleri katılımcılığa ve hesap verebilirliğe açık olmalıdır.
* İklim suçlarına karşı denetim ve yaptırım içermelidir. Kamu idaresinin yanı sıra, kamu yararına çalışan meslek örgütlerinin de katılımıyla şeffaf ve hesap verebilir bir denetim mekanizması oluşturulmalıdır.”