Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan, cansız bedeni 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti davasının ilk duruşması bugün Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde, kimlik tespitiyle başladı. Tutuklu sanıklar askerler eşliğinde duruşma salonuna alındı. Salonda Salim, Enes ve Yüksel Güran arka arkaya oturdular. Nevzat Bahtiyar ise çaprazlarında oturtuldu. Narin Güran’ın babası Arif Güran müşteki sıfatı ile duruşmaya katılırken tutuksuz ağabey Baran Güran’ın müşteki olması talebi tanık olduğu için reddedildi.
NEVZAT BAHTİYAR: SUSMA HAKKIM VAR MI?
Gazete Duvar’da yer alan habere göre, İlk olarak sanık Nevzat Bahtiyar’ın sorgusu yapıldı. Bahtiyar, okur-yazar olduğunu, evli olduğunu aylık kazancının 60 bin TL olduğunu söyledi.
Nevzat Bahtiyar olay gününü şöyle anlatmaya başladı. “Olay günü Salim’i (amca) su için aradım. Suyumuz kesilmişti” dedi. Bahtiyar, “Susma hakkım da var mı?” diye sordu. Mahkeme başkanı, “Var” dedi ve Bahtiyar mahkeme başkanının olayı anlatıp anlatmak istemediğine dair soruya “Yok” yanıtı verdi. Mahkeme başkanı, Bahtiyar’ın verdiği iki ifade olduğuna işaret ederek, hangi beyanının doğru olduğunu sordu. Bahtiyar, “Son verdiğim beyanım doğrudur” dedi.
BABA ARİF GÜRAN AĞLADI
Nevzat Bahtiyar’ın ifadesi başladığı sırada salonda bulunan baba Arif Güran ağlamaya başladı.
BİRÇOK SORUYA ‘YOK’ DİYE YANIT VERDİ
Ardından Bahtiyar’ın ikinci ifadesi okundu. Bahtiyar, mahkeme başkanının ifade hakkındaki sorularının çoğuna “yok” diye yanıt verdi.
“Narin Güran’ın evine yaya olarak çıktım. Arabam aşağıdaydı. Salim Güran da o zaman yukarıdaydı, bizim evimizin üstündeydi. Burası ahırın orasıydı. Salim ve ben tek vardım. Salim dışında kimseyi orada görmedim. Salim Güran yukarıdaydı, ben aşağıda sulama yapıyordum. Salim Güran açıkta bekliyordu, arabası yoktu” şeklindeki beyanı okundu.
Mahkeme başkanı, daha önce Salim Güran’ın “Bana hemen arabaya bin ve beni takip et“ dediği yönündeki beyanlarını sordu. Bahtiyar, “Böyle bir şey yok” diye kaydetti. Mahkeme başkanı, “Peki savcılıkta niye böyle bir beyanda bulundu” diye sordu. Bahtiyar, “O zaman ben korkmuştum. Beni silahla tehdit ettiler” diye kaydetti.
‘İLİŞKİ’ İDDİASI
Bahtiyar, “Salim sana gel işin var dedi, sen oraya gittin. Sen o esnada evin içinde bağrış, çağrış, çocuğun ölümüne dair ses duydun mu?” sorusunu “Yok” şeklinde yanıtladı. Bahtiyar, “Eve girdim. Bir odaya gittim baktım Narin yatıyordu. Bana söyledi böyle bir olay var. Annesi ile ilişkim olduğu için. ‘Ben ilişkideydim, Narin gördü, öldürdük’ dediler bana” diye konuştu.
Bahtiyar, evde Narin’in cansız bedenini gördükten yaşananlara dair “Bana bunu götürüp kaybettireceksin. Bunu götür bir yere at dedi Salim” dedi.
İLİŞKİ İDDİASINI HAKİM YENİDEN SORDU: ZAMAN TUTMUYOR
Davayı takip eden gazeteci Emrullah Erdinç’in aktardığına göre, hakim Nevzat Bahtiyar’ın ‘ilişki’ ile ilgili iddiaları hakkında “Zaman tutmuyor” diyerek Bahtiyar’a sorular yöneltti.
HTS kayıtlarına göre soruyorum; 15.08 sen Salim ile buluşuyorsun 15.15’te Narin geliyor 15.08’te senin yanında ise Yüksel Güran ile nasıl ilişkiye giriyor? Zaman tutmuyor.
Ben Salim’i sadece evimin bahçesinde sulama yaparken 10-15 dakika sonra yukarıdan gelirken gördüm. Salim ile eve girdiğinde bana sadece Narin’i kaybet dedi.
NEVZAT BAHTİYAR’IN YANITLARI
AmidaHaber’in aktardığına göre, devamında hakimin soruları ve Nevzat Bahtiyar’ın yanıtları şöyle:
Eve gittin Narin’in cesedini gördün, Salim ile ne konuştun?
Bana Narin’i götür bir yere at.
Nasıl bir plan yaptınız, sana kim akıl verdi?
Salim söyledi. Salim bana dere kenarına götür, parça parça halinde suya at, kaybolsun dedi. İlk defa bir ceset gördüm.
Bu soğukkanlılık nereden geliyor?
Tehdit ettikten sonra mecbur kaldım, beni silahla tehdit etti. Oğlun Muhammed’in kafasına sonra senin kafana sıkarım dedi.
Bu planı yaptıktan sonra Narin battaniyeye sarılı mıydı?
Battaniyeye sarılı değildi, Salim başka yerden battaniye getirdi. O sırada Narin yerde yatıyordu. Evin içinde kimseyi görmedim, bir ses duymadım. Eve götürdüm, ahırda torbaya koydum. Arabası ile arabamın yanına geldi Salim. Bu sırada hiç kimse görmedi. Battaniyenin içerisine koyup kırmızı renkli kendi arabamın yanına götürdüm. Narin’in annesi Yüksel Güran o sırada tepedeydi ağlıyordu. Ben Narin’i götürürken. Ben battaniye ile çıktıktan sonra Salim de arabasıyla çıktı.
Ahıra niye götürdün?
Torbaya koydum orada.
Sen mi düşündün, Salim mi?
Ben düşündüm, planlamaları ben yaptım.
Narin’in üzerinde kıyafetleri var mıydı?
Kıyafetleri vardı, siyah tişört vardı üzerinde. Çantasını hatırlamıyorum. Salim’in söylemesi üzerine terlikleri alıp çuvala koydum. Ben Narin’i arabaya koyduktan sonra Salim arabasıyla geldi, battaniyeyi benden aldı, nereye götürdü bilmiyorum.
Battaniye ıslak mıydı?
Ben fark etmedim.
Eşiniz, çocuklarınız neredeydi bu sırada?
İçerideydi, Narin’in cesedinin olduğu çuvalı arka tarafa paspas kısmına koydum. Salim arabadayken yanıma geldi bana dedi ki: “Oraya götür, parça parça haline getir, kimse görmesin” bende oraya götürdüm. Hiç karışmadım cesede. Salim cesedi götürdüğüm yeri gördü, yukarıdan izliyordu. Cesedi gömdükten sonra hiç konuşmadık.
Salim gece cesedi defnettiğin yere neden gitti? Kontrol etmek için mi?
Bilmiyorum. Neden gittiğini. Olaydan sonra hiç konuşmadık. Bir kere, evimin avlusuna geldi jandarma ile birlikte orada yüz yüze geldik.
Neden konuşmadınız ceset bulunmadan önce?
Salim’den çok korktum.
O köy Güranların köyü mü sizin köyünüz mü?
Güranların köyü, ben sonradan dışarıdan geldim. Narin’i arabadan içine koydum, kapıyı kapattım. Narin’in evine baktım, annesi Yüksel Güran ağlıyordu. Onu tepede gördüm. Evde değil, ahırın yanındaki tepede gördüm.
Narin’in nasıl öldürüldüğünü biliyor musun?
Yok bilmiyorum. Eve geldiğimde Narin öldürülmüştü.
Sence nasıl öldürüldü?
Boğularak öldürüldüğünü düşünüyorum. Narin’de herhangi bir kan, bıçak izi yoktu.
Enes bu işin neresinde?
Onu bilmiyorum.
Neden cesedi parçalamadın?
Sadece bir taş bırakmıştım. Üzerine taş koydum. Bunu kendi inisiyatifimle yaptım.
Olaydan sonra Yüksel ya da Enes ile görüştün mü?
Hayır. Salim ve Yüksel dışında kimse cesedi götürdüğümü bilmiyordu. Salim’in bu olaydan sonra ne yaptığını bilmiyorum. Narin’i gömdükten sonra baldızımın evine gittim. Peynir almıştı, peyniri alıp eve geldim.
Cesedi oraya bıraktıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ediyorsun. Bu husus kafama oturmadı. Daha önce birini öldürdün mü?
Hayır kimseyi öldürmedim, hayatımda ilk kez ceset görüyorum. İtirafta bulunana kadar kimseyle görüşmedim.
Neden itiraf etmeye karar verdin?
Vicdanım kabul etmediği için bu durumu itiraf ettim.
Cezaevinde sana beyanını değiştir diyen oldu mu?
Bana talep geldi cezaevindeyken. Kardeşim ziyarete geldiği zaman öyle bir şey söyledi. Bana değil, ama kardeşime söylemişler. Sana bir şeyler verelim, suçu üzerine al. Böyle bir teklif var dedi, ama ben kabul etmedim. Kardeşim geçen hafta ziyaretime gelmişti.
Güran ailesine bir iftira atıyor musun?
Hayır.
Olay günü Narin’e para verdiğin iddia ediliyor?
Bu doğru değil, Narin’e para vermedim.
Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi’nin (SEGBİS) kaydının yapılması için duruşmaya ara verildi.
‘HATIRLAMIYORUM’ DEDİ
Ardından Diyarbakır eski Baro Başkanı Nahit Eren, Bahtiyar’a bazı sorular yöneltti:
Salim’i ne zamandan beri tanıyorsun?
30 yıldır tanıyorum. Çok yakın dostuz. Birbirimizi arardık, en çok kahvede buluşurduk. Olaya yakın onun evine gitmedim.
Narin’i odada cansız gördüğü anda bir tepki göstermediğini belirten Bahtiyar, birçok soruyu “Görmedim” ve “Hatırlamıyorum” şeklinde yanıtladı. Bahtiyar, “Cesedi battaniye sararken bir ucunu Salim, bir ucunu ben tuttum. Sonra cesedi ben aldım. Salim terliği de al deyince onu da alıp, battaniyeye koydum” dedi.
Bahtiyar, Salim’in battaniyeyi kime verdiğini sorusuna “Bilmiyorum” şeklinde yanıtladı. Nahit Eren, “Siz yer tespitinize gittiğinizde Narin’in bulunduğu çukurda su vardı. Sen Narin’i götürdüğün gün su altında mıydı?” diye sordu. Bahtiyar, buna dair önce “Su altında değildi” dedi, sonrasında “Su vardı” dedi.
Bahtiyar, “Salim’in telefonundaki sildiği tüm kayıtlar geri getirildi. Özellikle WhatsApp mesajları. Bir bilgin var mı?” sorusunu, “Bir bilgim yok” yanıtı verdi. “17.46’da onu aramışsın?” sorusunu da “Bilmiyorum. Sadece 15.08’de aradım”; “17.46’da konuşunca Salim sana ne dedi? 41 saniye ne konuştunuz?” sorusunu ise “Hatırlamıyorum” diye yanıtladı.
Hatay’da çalışan akrabaları “Vecdi” adlı kişiyle yaptıkları görüşmeye dair soruya yanıt veren Bahtiyar, “Beni aramış olabilir de bilmiyorum. Ne konuştuğumuzu bilmiyorum” diye kaydetti.
‘NARİN’İ SALİM BOĞDU’
Diyarbakır Barosu avukatlarından Aydın Özdemir, “Narin’i siz mi boğdunuz” diye sordu. Bahtiyar, “Yok, Salim boğdu, kendisi söyledi” dedi.
BABA ARİF GÜRAN FENALIK GEÇİRDİ
Bu sırada ayağa kalkan baba Arif Güran, “Allah seni kahrı perişan etsin. Seni Allah’a havale ediyorum” dedi. Mahkeme baba Arif Güran’ın sakinleştirilmesi için dışarı çıkarılmasını istedi. Baba Güran, salondan çıkarıldı.
Arif Güran’ın avukatı Bahtiyar’a eski bir araba ticaretinde yaşanan anlaşmazlıktan dolayı herhangi bir kini veya öfkesi olup olmadığını sordu. Bahtiyar, “Herhangi bir kinim yoktur” dedi.
Bahtiyar, Aile Sosyal Politikalar Müdürlüğü avukatlarının sorularına da “Bilmiyorum” şeklinde yanıt verdi.
Salim Güran ile Yüksel Güran arasındaki ilişkiyi daha önce biliyor muydunuz?
Hayır, bilmiyordum.
Narin bu olayı nasıl görmüş?
Bilmiyorum.
Ama ilişki sırasında gördüğünü mü söyledi size?
Bilmiyorum.
Nevzat Bahtiyar’ın ifadesi tamamlanmasının ardından ağabey Enes Güran’ın sorgusu başladı.
AĞABEY ENES GÜRAN OLAY GÜNÜNÜ ANLATTI
Enes Güran olay gününü şöyle anlattı:
“Malatya Arguvan’dan ayın 20’sinde geldim. Gurbette çalışıyordum. Gece eve geldim, babam beni otogardan aldı. Ben yemek ısıtmaya çalışırken, annem geldi. Annem dama çıktı. Ertesi sabah 07:30’da uyandım. Annemi, Muhammet’i, Eren’i gördüm. Sonrasında babam Arif Güran ve abim aşağıya indi. Yemek yedik. Muzaffer Güran da yemeğe geldi. O ve babam Batman’a gitti. Narin geldi, anneme, ‘Ben camiye gideceğim’ dedi ve gitti. Ben de uyudum. Saat 16.00 gibi evden çıktım. Bakkala gittim, enerji içeceği aldım. Süleyman Kaya adlı engelli çocuğa da enerji içeceği aldım. Muhammet Yağmur ve Şevket eve gitti benle Muhammet Kaya çeşme tarafına gittik. Saat 17.30 gibi eve geldim. Telefonuma baktım, telefonumun kapandığını gördüm. Annemin okuma yazması olmadığı için abim ve babamı aradım yemeğe gelmeyeceklerini söylediler.”
Emrullah Erdinç’in aktardığına göre, hakimin soruları şöyle devam etti:
Hakim: Saat kaçtı?
Saat 17.30 sıralarıydı. Telefonla oynuyordum, annem abimi aramam gerektiğini söyledi. Geç geleceklerini söylediler. Sonra arkadaşlarımla sigara içiyordum.
Esrar mı, sigara mı?
Hayır, sigara içiyorduk.
Salim Güran’ı hiç gördün mü?
Hayır, görmedim.
Nevzat gibi senin de çelişen beyanların var, neden?
Hatırlamadığım şeyler var.
Bu çelişki bir şey gizlediğinizden değil yani?
Olayın şokundan, sayın hakim.
Senin hoş olmayan bir görüntü içerisinde olduğun iddia ediliyor.
Hayır, kesinlikle öyle bir şey yok.
Salim’in kızlarıyla aranda sorun var mı?
Hayır.
Onlarla bir ilişkiye girdin mi?
Hayır.
İLİŞKİ SORUSUNA TEPKİ GÖSTERDİ: SONUÇTA ANNEM
Annesi ve Salim Güran arasındaki ilişki ile ilgili soruya da Enes Güran, “Bu soru bana sorulmaz sonuçta annem” diye yanıt verdi. Mahkeme başkanı ise özür dileyerek, failin ortaya çıkması için söylediğini belirtti.
KOLUNDAKİ DİŞ İZİNİN NASIL OLDUĞUNU GÖSTERDİ
“Kolunu nasıl ısırdın?” sorusuna karşılık Enes Güran, kolunu açıp kendisini nasıl ısırdığını gösterdi. Sonrasında da; “Sert bir şekilde ısırdım kolumu, buradan sıkıp koltuğa bastırdım” dedi. Avukatlar, 22 Ekim’de ailesiyle yaptığı telefon görüşmesini hatırlatarak, görüşmede babana ‘diş izi çıkmaz’ demesinin ne anlama geldiğini sordu. Enes Güran, buna da “Hatırlamıyorum” yanıtı verdi.
‘SALİM GÜRAN’DAN ŞÜPHELENDİM’
Neden burada olduğu sorusuna Enes Güran, “ Bilmiyorum” yanıtını verdi. Hakimin, “Kardeşin Narin öldükten sonra kimden şüphelendin” sorusuna ise Enes Güran, “Kan izi bulununca ilk başta amcam Salim’den şüphelendim” dedi. İddialar çıktığında annesiyle gözaltına alındığında hiç bu ilişki meselesini annesine sorup sormadığı sorusuna ise “Bir şey sormadım” dedi.
Hakim: Salim Güran’ın öldürme ihtimali var mı?
Onu bilmiyorum.
Nevzat’ın öldürme ihtimali var mı?
Araba satışından olabilir. Büyüklerin olduğu cemaatte, babam kendisine ‘o parayı nereye getireceksen getir’ dedi
Peki Enes, babanın basın açıklamalarında ‘Nevzat kim ki’ diyor. Zaten Nevzat kim ki… Böyle bir insanın plan yapabileceğine kanaatin var mı?
Bilmiyorum. Nevzat para verip kendisini Narin’e alıştırmış olabilir. annem söyledi daha önce. ‘Nevzat Narin’e para verdi’ diye.
ENES’İN DÜŞÜNMESİ İÇİN ZAMAN İSTEDİLER
Savcı, Enes Güran’a arama saati ile ilgili çelişkili ifadelerini sordu. Enes Güran, “Kafam karışıktı” dedi. Enes Güran’ın avukatı, savcı soru sorduğu zaman araya girerek, müvekkiline düşünmesi için ara verilmesini istedi. Mahkeme başkanı, “Nevzat Bahtiyar için de bu hassasiyeti gösterseydiniz, samimi olduğunuza inanırdım” dedi.
ENES GÜRAN’DAN İŞKENCE İDDİASI
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, “6 defa ifade verdin, 6 ifadenin de tamamı çelişiyor. Kolluk ilk seninle ne zaman temas kurdu?” diye sordu. Enes Güran, “3. gün müydü, 4. müydü, o zaman bana nereye gidip geldiğimi sordular” dedi. Eren’in sorularına yanıt verirken avukatına “İşkenceden bahsetsem olur mu” diye sordu.
Enes Güran ile Nahit Eren arasında geçen diyalog şöyle:
Nahit Eren: Sana ne zaman ‘Narin kayboldu’ diye sordular?
Enes Güran: Sordular.
Ne dedin?
En son 16.30’da.
İnsan harekete geçmez mi?
Onlara başladım demiştim. Şimdi konuşacağım olmayacak.
‘SALİM GÜRAN İLE İLGİLİ SORULAR SORULUNCA İŞKENCE ETTİLER’
Mahkeme başkanı, “12 Eylül tarihinde alınan ifade işkence altında mı verildi?” diye sordu. Güran, “Evet” dedi. Enes Güran, “İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan döndükten sonra ilk kimin evine gittin?” diye soran avukat Nahit Eren’e, “Hüseyin Güran’ın evine gittim. Olup biteni sordu” şeklinde yanıt verdi.
Avukat Nahit Eren, bunun üzerine “İşkence altında verdiğin ifadelerde Nevzat ile ilgili yaptığın tanımlamalar ve ifadeler de bununla mı alakalı?” diye sordu. Güran, “Açık konuşayım. Bana Salim Güran ile ilgili sorular sorulunca işkence edildi. Nevzat ile ilgili söylediklerim doğru, köyün en pis insanıdır, kekemedir” diye kaydetti.
‘ANNEME YAPILAN İŞKENCE BANA İZLETİLDİ’
Enes Güran, annesi Yüksel Güran’a işkence edildiğini ve bu görüntülerin jandarma tarafından kendisine izletildiğini hâkime söyledi. Ayrıca şu an hücrede kaldığını ve ailesinin bunu bilmediğini dile getirdi.
SANIK AVUKATLARI BAROYU SUÇLADI
Tutuklu sanık Enes Güran’ın avukatı, “Narin Güran davasında yürütülen soruşturmada sanıkların neredeyse tamamı insanlık dışı muameleye maruz kaldı. Biz burada her ne kadar sanık müdaafi olsak da bu davanın aydınlatılması için buradayız. Önceki yönetim gerekeni yapmadı” dedi. Avukatlar, Enes Güran’a sorulan sorulara müdahale etti. Bunun üzerine duruşma salonunda kısa süreli gerginlik yaşandı.
Sanık avukatının sözlerine yanıt veren Nahit Eren, “Aile bireyleri bize geldiğinde kimi yumruk atıldığını, kimi su tutulduğunu söyledi. Biz de bu konuda bize başvuru yapmalarını söyledik. Diyarbakır Barosu’na bu konuda yaptığınız tek bir başvuru yok. Biz yıllardır bu mücadeleyi veriyoruz. Burada, duruşma salonunda Diyarbakır Barosu’nun dahiliyetini tartışmanın yeri değil” dedi.
Duruşmaya bir saat ara verildi.
ANNE YÜKSEL GÜRAN’IN İFADESİ BAŞLADI
Duruşma verilen ara ardından tutuklu anne Yüksel Güran’ın ifadesinin alınmasıyla başladı.
Emrullah Erdinç’in aktardığına göre, Yüksel Güran savunmasında şunları dedi:
Hakim: Kızının ölümünden yargılanıyorsun ne diyeceksin?
Yüksel Güran: Sabah 5’te kalktım. Bahçeye gittim Bamya topladım Sonra eve geldim Osman’ı kaldırdım ile gönderdim. Arif, ‘beni kaldır Batman’a gideceğim’ dedi. Çok mutluydum, gurbetteki 2 çocuğum gelmişti Çocuklara Arif’i kaldırın dedim, kaldırdılar. Muzaffer geldi kahvaltıya Arif ile Muzaffer Batman’a gitmek için, çıktılar. O sırada Narin evdeydi Ben Hediye’nin yanına gittim. Geldiğimde Eren ve Narin oyun oynuyordu. Narin ‘bana ne zaman gelinlik alacaksın’ diyordu. Allah belalarını versin, bırakmadılar. Sonra abisine neden bana oyuncak getirmedin diye söylendi. O sırada herkes çok mutluydu. Amcamın gelini gelmişti ben de yanına gittim. Sonra Enes aradı karnı acıkmıştı. Ben telefonu yanıma almıyorum çocuklar evde oyun oynuyordu. Narin patates kızartması istedi. Öğle yemeğinde ona kızartma yaptım. Sonra Muhammet ile Narin tartıştı, sürekli tartışıyorlardı. Narin’in telefonu hiç olmadı o yüzden benim telefonumu kullanıyordu. Hüseyin Güran’ın eşi bir gece önce Narin’i Kuran kursuna çağırdı. Ben gitme dedim amcan hasta dedim ama o gitmek istedi Yemin ederim gözüm kör olsun. Kuran kursuna gittikten sonra bir daha hiç görmedim Ben çok yorgunum Enes de gece yarısı gelmişti. Enes ve Muhammet yatıyordu. Ben bir bardak su içtim ve yattım. Sonra Hediye eve gelmiş kıyafetleri bırakmış. Ben de Enes ile neden beni uyandırmadınız dedim. O da “geldi ve gitti” dedi. Sonra Enes’in telefonu 2 kere çaldı Arkadaşım aradı dedi konuşmaya çıktı. Hediye 2 kere geldi 1 seferinde ben uyuyordum 2. kez geldiğinde uyanmıştım. Enes dışarı çıktı ben de Hediye ile konuştum. Hediye çıktıktan sonra Salim’i gördüm ama hiç konuşmadım. Enes geldi bana yardım etti.
YÜKSEL GÜRAN: HERKES YALAN SÖYLÜYOR
Hakim: TV’ye verdiğiniz röportajda kim öldürdüyse getirsin mezarı olsun demiştiniz.
Yüksel Güran: Ben öyle bir şey söylemedim. Herkes yalan söylüyor.
Enes penceresini kapattı. Ben muhtarın yanına gittim. Sonra eve döndüm çünkü Muhammet ve Enes evdeydi. Ben de Hediye’ye gittim Narin orada mı diye Narin orada değilmiş. Sonra akrabalarımı aradım Narin burada değil diye hepsi aynı cevabı verdi. Caminin kapısına vurdum “açın kapıyı Narin nerede” diye. O sırada köyden tanıdığım biri Narin aşağıdaydı dedi. Herkes beni “Yüksel korkma buradadır” diye teselli etti. Bütün köy Narin’i aramaya çıktık. Sonra kim jandarmayı aradı bilmiyorum. Sonra bütün dünya Tavsantepe’ye akın etti.
Hakim: Narin’i sen mi öldürdün?
Yüksel Güran: Hayır ben çocuğumu nasıl öldürebilirim.
Hakim: Salim veya Enes öldürmüş olabilir mi?
Yüksel Güran: Hayır
Hakim: Nevzat olabilir mi?
Yüksel Güran: Her şey ortada
Hakim: Nevzat ben öldürdüm demedi ki. Kadınlar kavgasından haberin var mı?
Yüksel Güran: Hayır
Hakim: Jandarmada anne Enes’i kurtarmak için yalan söylüyor olabilir diye tutanak var.
Yüksel Güran: Ben bu komutan gelecek bana söyleyecek diye merak ediyordum. Komutan “bütün fotoğraflar var mafya gelecek Enes’i öldürecekler” dedi. Ben de korktuğum için Allah’ım çocuklarımı koru Enes’i koru dedim.
Hakim: Hangi komutan?
Yüksel Güran: Hülya komutan. O sırada Enes elleri kelepçeli gidiyordu ben de Enes’e sarılayım diyordum.
Hakim: Erkek çocuk kıymetli o yüzden koruyor olabilir misin? Hatta Enes öldürmüş olsa korur musunuz?
Yüksel Güran: Hayır asla korumam Narin için hepimiz ölüyorduk.
Hakim: HTS analiz raporu var senin ve Enes’in telefonu evde 15:20’de Salim eve giriyor.
Yüksel Güran: Kesinlikle hayır.
Hakim: Nevzat da eve girdiğini söylüyor o baz senin, Enes’in ve Salim’in evde olduğunu söylüyor.
Yüksel Güran: Yemin ederim evde değildiler.
Hakim: 15:30 sen evdesin ve ayaktasın.
Yüksel Güran: O saatte evdeydim.
Hakim: O zaman onları nasıl görmezsin?
Yüksel Güran: Onlar evde değildi Evin dışına geldilerse görmedim, duymadım. Araba sesi duymadım.
ZIRHLI ARAÇLARLA GETİRİLDİLER
Duruşma için, ”iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan olan Narin’in annesi Yüksel Güran, amcası Salim Güran ve ağabeyi Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar ile soruşturma kapsamında diğer tutuklu 8 kişi ise tanık olarak dinlenmek üzere tutuklu bulundukları cezaevinden yoğun güvenlik önlemleri altında, çok sayıda zırhlı araç eşliğinde saat 07.00 sıralarında Diyarbakır Adliyesi’ne getirildi.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 şüpheliden aralarında amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar’ın da bulunduğu 12’si tutuklanmıştı.
Mahkemece hazırlanan tensip zaptında 4 sanığın yargılanacağı davanın ilk duruşmasına baba Arif Güran’ın “müşteki”, aralarında tutuklu şüphelilerin de bulunduğu 21 kişinin ise “tanık” sıfatıyla katılması için “zorla getirme” kararı çıkarılmıştı.
Bahtiyar, aramaların olduğu zaman neden polislere yardımcı olmadığına dair soruya ise şu yanıtı verdi: “Yerini biliyordum. Ben de cenazenin bulunmasını istiyordum. Bulununca yakalanacağımı biliyordum, kaçmadım. Cenaze bulunsun diye onu yola çıkaracaktım.”
Nevzat Bahtiyar’ın sorgusunun tamamlanmasının ardından Narin’in ağabeyi Enes Güran’ın sorgusu başlayacak.
BAKANLIK VE BARO MÜŞTEKİ KURUM
Duruşmaya Türkiye ve bölgeden birçok baro, kadın örgütü, siyasi parti temsilcileri, milletvekili ve gazetecinin yanı sıra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyarbakır Barosu da “müşteki kurum” sıfatıyla katıldı.
Duruşma, yoğun katılım nedeniyle Diyarbakır Adliyesinde daha önce ağır ceza davalarının görüldüğü 300 kişilik salonda yapılıyor.
Yoğun ilgiden dolayı duruşma salonunun bulunduğu koridorda yığılma oldu. Şehir dışından gelen avukat sayısı fazla olduğu için mahkeme heyeti her barodan iki avukatın duruşmada hazır bulunmasını istedi.
TBB’DEN DAVAYA KATILIM TALEBİ
Kimlik tespitinin ardından konuşan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, yargılama sürecine katkıda bulunmak istediklerini belirtti. Davaya katılma talebinde bulunan Sağkan, “Soruşturmanın adil bir şekilde yürütülmesini istiyoruz” diye kaydetti. Tahir Elçi davasında katılma taleplerinin kabul edildiğini hatırlatan Sağkan, “Gerçekten insan haklarını savunmak TBB’ye görev olarak verilmişse böyle bir yargılamaya katkı sunmak için katılma talebimize izin verirseniz sevinirim” dedi.
GÜLEÇ: BULGULAR KARARTILDI
Diyarbakır Baro Başkanı Abdulkadir Güleç, “Narin Güran cinayeti vahşice işlenmiş cinayet, toplumun adalet duygusunu örseleyen vahim bir durum” dedi. Güleç, “Bizim toplum olarak Narin gibi çocukların ya da kadınların katledilmemesi için ne yapabilirizi tartışmamız gerekiyor” diye konuştu. Güleç, “Kamera kayıtlarına göre, Narin’in daraltılmış baz istasyonu çalışmasında, huzurda bulunan sanıkların 4’ü Narin Güran’ın evinde. Bu soruşturmada belli eksiklikler var. Bunu şuna bağlıyorum; adli kolluk yok, idari kolluk var. Olayın başından itibaren Narin’in kaybolma ihtimali üzerinde duruldu. Son görülme anı 15.15. İhbar yapılan saat akşam 20.00. Yani 5 saat sonra ihbar yapılıyor. 8 yaşında kız çocuğunun 5 saat bulunmaması akıllara başka şeyler getiriyor. Ben hukukçu olarak ilk duyduğumda Narin’in katledildiğini düşündüm. ‘Köyde herkes akraba ve kız çocuğu 5 saat bulunmuyorsa katledilmiştir’ dedim. 19 gün boyunca Narin’in bedenine ulaşılamadı. Narin’in cenazesinin saklandığı için, bütün bulgular ve DNA bulguları karartıldı. Bu bağlamda iddianamenin o tespitini önemsiyoruz. Baz istasyonu çalışmaları bizce de çok önemli. Toplumda bu tespitten kaynaklı siz ve mahkeme heyetinden toplumun vicdanını belirleyen hakkaniyetle karar beklemektedir” ifadelerini kullandı.
SANIK AVUKATLARI: BİZ DE CİNAYETİN AYDINLATILMASI İÇİN ÇABA SARF EDİYORUZ
Sanık avukatları, cinayetin aydınlatılması için kendilerinin de çaba sarf ettiklerini söyledi. Katılma taleplerine karşı mahkemenin esnek davranmasını istediklerini belirten avukatlar, “Biz şu dengenin korunmasını istiyoruz. Sanığın AİHS 6’ncı madde kapsamında adil yargılanma hakkı vardır. Sanığın yeterli imkânı elde edebilmesi ve bu kolaylığın sağlanması gerektiği kuşkusuzdur. Bu denge de gözetilerek biz baronun ve hukuk örgütlerinin katılma talebinin daha esnek yapılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
BAROLARIN TALEBİ REDDEDİLDİ
Baroların taleplerini değerlendiren mahkeme başkanı, Amed Barosu’nun katılma talebini kabul etti. Diğer baroların katılma talebi reddedildi.
ADLİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMA
CHP Kadın Kolları Başkanı Asu Kaya, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu temsilcisi Gülsüm Kav, Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı ve Amed Çocuk Çalışmaları Ağı, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Serra Bucak, DEM Parti Çocuk Çalışmaları Komisyonu adına Beritan Güneş ve HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş duruşma öncesi adliye önünde açıklama yaptı.
Serra Bucak açıklamasında şöyle konuştu:
“Bugün burada çocuk hakları aktivistleri, kadın çalışmaları aktivistleri, milletvekillerimiz ve yerel yönetimlerimizle bir aradayız ve bugün başlayacak olan Narin Güran cinayetinin ilk duruşmasını anbean takip etmek için ve bu dosyanın peşinde olduğumuzu, şeffaf, adil ve bağımsız bir yargılama açığa çıkana kadar ve sonuçlanana kadar, failler cezalarını bulana kadar bu davanın peşinde olduğumuzu açıklamak için ve narin şahsında katledilen tüm çocuklarla, öldürülen tüm çocuklarla, genç kadınlarla, kadınlarla dayanışma içinde olduğumuzu onların yaşam hakkını savunduğumuzu söylemek için, haykırmak için burada bir aradayız. Elbette bu cinayetler Narin‘le son bulmadı maalesef Narin‘den sonra Rojin Kabaiş’i kaybettik, daha sonra Şirin Elmas katledildi ve bunun devamı gelecek. Bunun devamının gelmemesi için bizlerin bir araya gelmesi tüm sivil toplumun, kent dinamiklerinin, yerel yönetimlerin, çocuk alanında eşitlik özgürlük alanında, toplumsal cinsiyet alanında birlikte çalışmalar yürütmek lazım. Bizler toplumun yarısıyız, kadınlar toplumun yarısı, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadına yönelik şiddetle mücadele, kadın cinayetlerini durdurma bunların hepsi hem yerel yönetimlerin hem seçilmiş milletvekillerimizin aktivistlerin en büyük sorumluluğu. Önümüzdeki süreçte bu sorumlulukla hep birlikte hareket edeceğiz, eylem planlarımızı açığa çıkartacağız.”
ADLİYE ABLUKA ALTINDA
Kamuoyunun yakından takip ettiği dava için dünden beri adliye önünde yoğun güvenlik önlemleri alınıyor. Adliyeye çıkan yollar ve adliye önü polis bariyerleri ile kapatıldı.
4 ŞÜPHELİ HAKKINDA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENİYOR
Soruşturma kapsamında, tutuklu 12 şüpheliden 4’ü hakkında, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, aracında Narin’e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşu Nevzat Bahtiyar’ın HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre, olay anında aynı evde olduğunun tespit edildiği belirtilerek, ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
DAR ALAN BAZ ÇALIŞMASI İDDİANAMEDE
Hazırlanan iddianamede, olayın gerçekleştiği yerlerde bilirkişi ve jandarma personelinin fiili olarak ölçüm yaparak servis sağlayan ana ve ara bazları belirlediği, yapılan ölçümler ve baz istasyonu tespiti sonucu hazırlanan bilirkişi raporuna yer verilerek, 3 GSM operatörünün ana baz ve yan bazlarının tespitinin yapıldığı, daha sonra bu bölgelerde ekip olarak dar alan baz çalışması yapıldığı kaydedildi. Raporun genel değerlendirme kısmında “21.08.2024 günü anne Yüksel Güran’ın saat 14.28’de ikametinde olduğu aynı gün saat 16.39’a kadar kendi ikametinde bulunmaya devam ettiği, ikameti dışında bir yerde olmadığı değerlendirilmektedir. Salim Güran’ın 21.08.2024 günü saat 14.52 sıralarında ikametinden çıktığı, saat.15.19’a kadar Arif Güran’ın ikameti ve yakınlarında bulunduğu, saat 15.20’de Arif Güran’ın ikametine geldiği, giriş yaptığı, daha sonra evin arka tarafında bulunan ahır kısmına geçip geri Arif Güran’ın ikametine girdiği ve saat 16.10’a kadar Arif Güran’ın evinde ve müştemilatında olduğu, Nevzat Bahtiyar ile 21.08.2024 günü saat 15.10 ile saat 15.40 arası hareketlerinin uyumlu olduğu, birlikte oldukları değerlendirilmektedir. Enes Güran’ın 21.08.2024 günü saat 14.30 sıralarında kendi ikametinde bulunduğu ve aynı gün saat 15.41’den 15.51’e kadar ikametinde bulunmaya devam ettiği, saat 15.57 sıralarında Salim Güran’ın ikametine geçtiği, 16.06 sıralarına kadar Salim Güran’ın ikameti civarında bulunduğu değerlendirilmektedir. Nevzat Bahtiyar’ın 21.08.2024 günü saat 15.08’de Salim Güran ile telefon ile görüştükten sonra ikametinden ayrıldığı, Arif Güran’ın ikameti ve civarında olduğu, aynı gün saat 15.27 sıralarında Arif Güran’ın evine geldiği, evde bulunduğu, aynı gün saat 15.35’e kadar Arif Güran’ın ikametinde olduğu ve daha sonra ayrıldığı, saat 16.00 sıralarında Narin Güran’ın cesedinin bulunduğu yerde olduğu, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar isimli şahısların olay günü olan 21.08.2024 günü saat 15.10 ile saat 15.40 arası hareketlerinin uyumlu olduğu, birlikte olduğu değerlendirilmektedir” ifadeleri yer aldı.
SALİM GÜRAN’IN OLAY GÜNÜ DERE YATAĞINA GİTTİĞİ GÖRÜNTÜ DAVA DOSYASINDA
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Salim Güran’ın, Narin’in kaybolduğu 21 Ağustos’un gecesinde araçla, cesedin bulunduğu yere gittiği tespiti yer aldı. İddianamede; Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunduğu yeri aile üyeleri ve şüphelilerin bilme ihtimali doğrultusunda, Eğertutmaz Deresi’ni gören kamera kayıtlarının ayrıntılı olarak incelendiği belirtilerek, olay günü bir aracın saat 22.35 sıralarında cesedin bulunduğu yere doğru hareket halinde olduğu, saat 22.48’de cesedin bulunduğu alanda durduğu, saat 22.55 sıralarında ise dönüşe geçtiğinin tespit edildiği, dar alan baz çalışmasına ilişkin bilirkişi raporu ve HTS analiz raporu kapsamında değerlendirildiğinde, kamera kayıtlarında cesedin bulunduğu yere gelen kişinin şüpheli Salim Güran olduğunun net bir şekilde tespit edildiği bilgisi yer aldı.
NARİN’İN CANSIZ BEDENİNİN TAŞINDIĞI GÖRÜNTÜ İDDİANAMEDE
İddianamede yer alan görüntülerde, Narin Güran’ın 21 Ağustos’ta saat 15.11’de kamera açısından çıkarak evine giden patikaya yöneldiği, bu saat sonrasına yoğunlaşıldığında Tavşantepe Mahallesi’nin karşı kısmında bulunan çiftliğe ait kameraya saat 15.41’de şüpheli bir kırmızı aracın girdiği ve aracın 15.44 sıralarında Eğertutmaz Deresi’nin yakınındaki toprak yolda durduğu, kamera saatine göre 38 dakika 11 saniye sonra Eğertutmaz Deresi’nden ayrıldığı, kamera kayıtlarının takibinde aracın Nevzat Bahtiyar’a ait olduğunun tespit edildiği yer aldı.
SALİM GÜRAN VE NEVZAT BAHTİYAR’IN ARAÇLARINDAKİ TOPRAK NUMUNELERİ BENZER
İddianamede, Salim Güran’ın aracında bulunan kıl numunesinin Narin’e ait olduğunun, Nevzat Bahtiyar’ın ahırında yapılan incelemede gübre çuvalları üzerindeki seri numaraları ile cesedin konulduğu gübre çuvalının seri numaralarının ardışık olduğunun ve çuvalların benzer olduklarının, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar’ın araçlarından alınan toprak numunelerinin benzer olduklarının tespiti yer aldı.
91 SÜRÜNTÜ ÖRNEĞİNDE DELİL BULUNAMADI
İddianamede, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu raporunda, otopsi sırasında Narin Güran’ın vücudundan alınan 91 sürüntü örneği, üzerinden çıkan kıyafet, çanta ve cansız bedeninin üzerinde bulunan 3 kaya parçası ile ağaç parçalarının incelendiği, herhangi bir bulguya rastlanmadığı, Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı’na gönderilen Nevzat Bahtiyar’ın aracında ve yapılan aramalarda el konulan 5 battaniyede yapılan incelemede de herhangi bir bulguya rastlanılmadığı, Narin’in evinden alınan halılar, yolluk parçaları, halı parçalarındaki incelemede de herhangi bir bulguya rastlanmadığı yer aldı.
OKSİJENSİZ BIRAKILARAK ÖLDÜRÜLMÜŞ
İddianamede, Narin’in cansız bedeni üzerinde yapılan ölü muayene ve otopsi işlemi sonrasında alınan iç organ numuneleri ve patolojik incelemeler neticesinde Adli Tıp Kurumu 1’inci İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan nihai rapora ilişkin de “Çocuğun ölümü 21 Ağustos’ta meydana gelmiştir. Çocuğun ağız-burun kapanması ve boyuna yönelik basıya bağlı oksijensiz bırakılması dışında başkaca bir travmatik tesirle öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı, çocuğun ölümünün ‘Ağız burun kapanması ve boyuna bası sonucu oksijensiz bırakılmasına bağlı meydana gelmiş olduğu’ hususu oy birliğiyle mütalaa edilmiştir” denildi.
SIK SIK TOPLANTI YAPMIŞLAR
İddianamede, kolluk görevlileri tarafından yürütülen devriye faaliyetleri sırasında aile üyelerinin sık sık toplantılar yaptığının belirlendiği, haklarında ayrıca soruşturma yürütülen Erhan ve Barış Güran’ın evlerine olaydan sonra güvenlik kamerası taktıkları, kamera kayıtlarının alınan imajlarının ilk incelemesinde özellikle gece saatlerinde aile üyelerinin bir araya geldikleri, kamera kayıtlarında ses özelliği bulunmasına karşın seslerin anlaşılabilir nitelikte bulunmadığı, bazı günlere ait görüntülerin bulunmadığı, TÜBİTAK’a gönderilen cihaz ile ilgili hazırlanan raporda, seslere ilişkin netleştirme işlemi yapılamadığı, silinen görüntülerden ise sadece bir kısmının kurtarılabildiği, gönderilen verilerin kolluk tarafından yapılan incelemesinde ses kayıtlarının genel itibarıyla anlaşılmadığı ve soruşturmaya yön verebilecek nitelikte olmadığı belirtildi.
KADINLAR ARASINDA TARTIŞMA
İddianamede, 8 Eylül’de saat 08.30 sıralarında Jandarma Sualtı Arama Kurtarma görevlileri tarafından Tavşantepe Mahallesi’nde Eğertutmaz Deresi’nde, derenin toprakla birleştiği kısımda 3 kaya parçasının altına sıkıştırılmış, çuvalda Narin’in cansız bedeninin bulunduğu, ilk incelemede sol bacak diz kısmında kopma olduğu, cesedin bulunduğu yerin yan tarafında kaval kemiğine benzer kemik parçası ve küçük parçacıklar bulunduğu yer aldı. Narin’in cansız bedeninin bulunduğu gün evlerinin olduğu bölgede kadınlar arasında tartışma yaşandığı kaydedilerek, “Melike Güran’ın topluluğa hitaben ‘Biz bir şey yapmadık’ dediği, Maşallah Güran’ın, karşısında Salim Güran’ın eşi Melek Güran olduğu sırada ‘Herkes her şeyi biliyor, beni konuşturmayın’ şeklinde bağırdığı, Birsen Güran’ın Narin’in annesi Yüksel Güran’a, ‘Biz mi yaptık sanki üzerimize geliyorsunuz’ şeklinde bağırdığı, Remziye Çabaş ve Yasemin Gül’ün ise ‘Doğruyu konuşsaydınız bu aşamaya gelmezdi’ şeklinde bağırdığı, Nesrin Güran’ın da Yüksel Güran’a doğru bağırdığı tespit edilerek, tutanak altına alındı” denildi.
ŞÜPHELER ÇADIRDA YAŞAYANLARA YÖNLENDİRİLMEYE ÇALIŞILDI
İddianamede, 22 Ağustos’ta Suriyelilerin kaldığı çadırların yakınında Narin’e ait olduğu iddia edilen kırmızı terlik bulunduğu, aile bireyleri tarafından terliğin numara bilgisi dahi sorulmadan Narin Güran’a ait olduğu söylenerek soruşturmanın, çadırda yaşayan kişilere yönlendirilmeye çalışıldığının tespit edildiği yer aldı. Ayrıca, Salim Güran’ın, muhtar olması dolayısıyla sürekli kolluk birimleriyle hareket ettiği, sergilediği şüpheli tavırların kolluk tarafından tutanak altına alındığı, aile bireylerinin alınan ifadelerinde Narin Güran’ın kaybolduğu ve son görüldüğü saatlere ilişkin çok sayıda çelişkili beyanın bulunduğu, arama çalışmalarının sekteye uğraması için 24 Ağustos günü saat 21.00 sıralarında rüzgarsız havada elektrik tellerinin birbirine temas etmesiyle yangın çıktığı, olayın meydana geldiği yerde Güran ailesine mensup kişilerin olması ve hava koşulları düşünüldüğünde dış bir müdahale olmaksızın yangının meydana gelmesinin çalışmaları etkilemek ve Narin’in bulunmasını engellemek amacıyla organize edildiğinin değerlendirildiği belirtildi.
‘BELİRLENEMEYEN BİR SEBEPLE, NARİN GÜRAN’I BOĞMAK SURETİYLE ÖLDÜRDÜKLERİ ANLAŞILMIŞTIR’
İddianamenin değerlendirme ve sonuç kısmında da şu ifadelere yer verildi:
“Dosyada bulunan kamera görüntüleri, ifade tutanakları, adli tıp raporları, olay yeri inceleme raporları, HTS kayıtları, HTS daraltılmış baz analiz raporu, kriminal raporlar, görüşme kayıtları, cep telefonları üzerinde yapılan inceleme neticesinde elde edilen veriler, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde izah olunan ve çelişkileriyle ortaya konulan sebeplerle şüpheliler soruşturmanın en başından itibaren çelişkili, hayatın olağan akışına aykırı, toplum düzeninin ve aile yaşantısının getirdiği genel kurallar ve teamüllere aykırı tutum ve davranışlar içerisinde olmuşlardır. İlk günden itibaren kayıp çocuk olarak ihbarda bulunarak ve Narin Güran’ın son görüldüğü saate ilişkin çelişkiler yaratarak bulunmasını ve olayın ortaya çıkmasını engelledikleri tespit edilmiştir. 21 Ağustos günü saat 15.11 sıralarında kamera açısına son kez giren ve evine doğru çıkan patikaya yönelen Narin’in eve ulaştığı saatte dosya kapsamında bulunan HTS analiz raporları, dar alan baz çalışmasına ilişkin bilirkişi raporu dikkate alındığında, tüm şüphelilerin ikamette bulunduğunun net bir biçimde ortaya konulması karşısında zaman ve mekan birliği içerisinde olan şüphelilerin fikir ve eylem birlikteliği içerisinde iştirak iradesiyle hareket ederek, öldürme eylemi üzerinde ortak hakimiyet kurarak belirlenemeyen bir sebep ve saikle Narin Güran’ı boğmak suretiyle öldürdükleri ve üzerlerine atılı suçu müşterek fail olarak işledikleri hususunda yeterli şüphenin oluştuğu kanaatine varıldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle şüphelilerin üzerlerine atılı ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmasına karar verilmesi talep olunur.”