Manisa CHP’de, tüzük kurultayı çağrısı ile ilgili düzenlenen toplantıda seçimlerde adayları tek kişinin değil üyelerin belirlemesi yönüde yapılan açıklamanın ardından partililer arasındaki karşılıklı eleştiriler sert bir tartışmaya dönüştü. Tansiyonun yükselmesi üzerine gazeteciler salondan dışarıya çıkarıldı.
Haber: Hülya Kılınç
CHP Manisa İl Başkanlığı’nda düzenlenen basın açıklamasında istenmeyen görüntüler yaşandı. Seçim dönemlerinde cumhurbaşkanı, milletvekili, belediye başkanı gibi adayların ön seçimle belirlenmesi için tüzük değişikliğine gidilmesi için Manisa İl Teşkilatı tüzük kurultayının toplanması için basın açıklamasında bulundu.
CHP 24’üncü dönem milletvekili Hasan Ören, CHP eski il başkanı Semih Balaban, il yöneticileri, ilçe başkanları ve parti üyelerinin katıldığı toplantı açıklamanın ardından partililerin karşılıklı tartışmasına neden oldu.
“MANİSA’DAN ÇOBAN ATEŞİNİ YAKIYORUZ”
Basın açıklamasını yapan Hasan Ören, CHP Manisa önceki dönem il başkanı Semih Balaban ve kurultay delegeleri ile görüştüklerini ve tüzük değişikliği yapılmasına karar verdiklerini belirterek şunları söyledi “Kimin aday olacağı, kimin yarışacağı, kimin arkasında olacağımızı asla düşünmeden, bizim böyle bir angajmanımız olmadan sadece tüzüğü değiştirip, Türkiye’ye vadettiğimiz hak, hukuk, adaleti kendi tüzüğümüzde de belirli bir şekilde değiştirerek ilk önce evin içinden başlama kararına vardık. Partinin içinde demokratik yarışın yollarını açabilecek, geçmiş dönemlerde Cumhuriyet Halk Partisi’nin tüzüğünün değişmiş kısımlarını yeniden derleyerek toparlayarak Manisa’dan çoban ateşini yakıyoruz. Diğer illerdeki arkadaşlarımızla da temas içindeyiz. Tüzüğümüzün 48’inci maddesinin 2’inci bendinde söylendiği gibi 5’de 1 kurultay delegesinin imzasıyla kurultayı toplamak istiyoruz. Seçimli kurultay değil tüzük kurultayıdır. Seçimli kurultay bizim işimiz değil.
TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN İMZA KAMPANYASI BAŞLATILACAK
Biz sadece oyunun kurallarının yeniden yazılması ile ilgili Türkiye’de bulunan bin 300’e yakın kurultay delegesi ile bugünden itibaren bu yazılı açıklamayı yaptıktan sonra değişiklik önergemizi tüm delegelere göndereceğiz. Önümüzdeki hafta imza kampanyasına başlayacağız. 5’te 1 imzayı toplayarak Sayın Genel Başkanımız ve parti meclisine ulaştırıp bu maddeler üzerinde değişiklik talebimizin görüşülmesi için tüzük kurultayının toplanmasını isteyeceğiz.
İnanıyorum ki kendi içimizde sağlayacağımız demokratik ortam bundan sonra yarışacak adaylara da çok iyi bir ortam hazırlayacak. Kim cumhurbaşkanı, milletvekili, belediye başkanı, meclis üyesi adayı olmak istiyorsa artık yukarıdaki ilişkilerin yüzde 80’ini kesebilecek gerekli maddeleri tüzüğümüze derz ediyoruz. İnsanların daha rahat yarışabilmesi, demokratik haklarını kullanabilmesinin önünü açıyoruz.”dedi.
“KİMSENİN KADERİ BİR KİŞİNİN DUDAĞI ARASINDA OLMASIN”
Hasan Ören’in ardından söz alan Manisa önceki dönem il başkanı Semih Balaban ise, seçimin son gününe kadar çok çalıştığını ancak istenilen sonuç alınamadığını vurgulayarak şunları söyledi “Biz dava insanıyız toplumsal mücadele insanıyız. 9 Nisan 2023’te sıralama açıklandığında her şeyi bir kenara bıraktık ve 14 Mayıs’a kadar tek kelime etmeyeceğiz dedik ve çok çalıştık. 14 Mayıs’tan sonra seçim uzadı, 28 Mayıs’a kadar tek kelime etmeden Selendi’den Demirci’nin bütün kahvelerine kadar konuşma yaptım neden CHP’ye neden Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermemiz gerektiğini anlattım. Artık söz söyleme sırası tabanda ve insanlarımızda. Biz bir anlayış olarak bu mücadeleyi sürdürüyoruz, kişi anlamında değil. Ve bu partide parti tüzüğünün demokratik olmaması üzücü bir durum. Önseçimin olması, üyelerin ve hakim nezdinde seçimin yapılması parti emekçilerinih gençlerin geleceğinin teminatıdır. Hiçkimsenin kaderi genel merkez de dahil, bir kişinin iki dudağı arasında olmasın diye mücadele ediyoruz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz.
“EMEKLER HİÇE SAYILIYOR”
Cumhuriyet Halk Partisi olarak parti meclisindeki demokratikleşmeden tutun il ilçe örgütündeki demokratikleşmeye ve belediye seçimlerinde milletvekillerinde demokratikleşmek için biz bu adımı korkmadan attık ve Manisa’dan çoban ateşini yaktık ve bu Türkiye’de de devam ediyor. Yarın veya ertesi gün Ankara’da da büyük bir toplantı yapacak tüzük kurultayı istemine çok ciddi ilgi ver çünkü partinin geleceği herkesin geleceği demokratik yapıdadır. Eğer biz bu demokratikleşmeyi sağlayamazsak bu partide politika yapacağım, çalışacağım bir kişiye yaranabilirsem gözüne girebilirsem bir yere geleceğim. İnsanlar çalışıyor çalışıyor, 47 yıl emek veriyor, o emek hiçe sayılıyor. Biz herkesin bu tüzükle bu partide siyaset yapma hakkını güvence altına almak istiyoruz.”
“TEK ADAMLIĞI ELEŞTİRİP TEK ADAMLIK YAPACAKSIN!”
“Parti içinde muhalefet ettiğimiz için belki bazı insanlar bizi istemiyor ama taban bize sahip çıkıyor”diyen Balaban şöyle devam etti “ Çıktığını da kazandığımız il kongreleri de gösteriyor. Bu anlayış meselesidir, İşti ittifaklar var şu var bu var ön seçim yapılamaz. Manisa’da 4’üncü sırayı mı, 2’nci sırayı mı verdi ittifaka, kapatırsın o kontenjanı, insanlar yine gider mücadele eder. Biz bu nedenle korkmadan söylüyoruz hiç kimseyi hedef almıyoruz bizim derdimiz anlayış. Bu anlayışla bu partinin büyümesi topluma güven vermesi mümkün değildir. Hak hukuk adalet diyeceksin adaleti partinde uygulamayacaksın, demokrasi diyeceksin demokrasiyi partinde uygulamayacaksın. Eleştireceksin tek adamlıkla, tek adamlığı yapacaksın. Biz burada anlayış değişikliğini talep ediyoruz demokratik bir tüzüğü üyenin söz ve karar verebileceği bir tüzüğü istiyoruz. Demokratik tüzük için birlikte olacağız.”
Toplantıya katılan bazı partililer basın açıklamasını erken bularak, cumartesi günü yapılacak olan parti meclisi toplantısının beklenmesi gerektiği görüşünde bulundu. Basın açıklamasında birilerine yapılan suçlamayı doğru bulmadığını ifade eden partili Balaban ve Ören’i antidemokratik davranmakla suçladı.
Bir başka partili ise, kötü bir süreç geçirildiğini ifade ederek, bu süreçte parti içinde kavga var algısı yaratıldığını kaydetti. Bu konuşmaların ardında il toplantı salonunda bulunan partililer karşılıklı olarak birbirlerini sert ifadelerle eleştirmeye başladı. Tansiyonun yükselmesi üzerine gazeteciler salondan çıkarıldı.