Balıkesir’de CVK Madencilik’in altın-bakır madeni projesi için 16 köyü etkileyecek acele kamulaştırma kararı verildi. Köylüler ve çevre dernekleri, tarım arazilerinin madenciliğe açılmasına tepki göstererek, kararı yargıya taşıyacaklarını açıkladı.
Haber: Atilla Yoğurtçu
Cumhurbaşkanlığı tarafından alınan acele kamulaştırma kararı, Balıkesir’in İvrindi ve Altıeylül ilçelerinde geniş tepkiyle karşılandı. 18 Ekim 2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan kararla, CVK Madencilik A.Ş.’nin 200903319 Ruhsat Numaralı sahada yürütmeyi planladığı “IV. Grup (Altın-Bakır) Maden Ocağı ve Cevher Zenginleştirme/Atık Depolama Tesisi” projesi için tarım arazileri devlet zoruyla kamulaştırıldı. Karar kapsamında, en az 16 köyü etkileyecek olan proje nedeniyle Gökçeyazı ve Sarıalan mahallelerinde toplam 10 tarla, köylülerin rızası olmadan şirketin kullanımına verildi.
Köylülerin Atalarının Mirası Ellerinden Alınıyor
Kamulaştırılan araziler arasında köylülerin uzun yıllardır tarım yaptığı, atalarından miras kalan tarlalar ve fıstık çamları da bulunuyor. Açık ocak ve atık barajı alanı olarak kullanılacak bu arazilerin köylülerin elinden alınarak madencilik şirketine devredilmesi, bölgedeki yerel halkın tepkisine yol açtı. Köylüler, tarımsal faaliyetlerin ve geçim kaynaklarının yok edilmesi nedeniyle büyük bir mağduriyet yaşayacaklarını ifade ediyor.
Gökçeyazı Türkmen Dağı Çevre Koruma ve Dayanışma Derneği, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği ile Türkmen Dağı köylüleri, ortak bir basın açıklaması yaparak acele kamulaştırma kararının kabul edilemez olduğunu dile getirdi. Açıklamada, acele kamulaştırmanın normalde savaş hali gibi acil durumlar veya kamu yararına yapılacak projeler için kullanılması gerektiği, ancak bu tür kararların artık sıkça şirketlerin çıkarına alındığı belirtildi. Dernekler, bu uygulamanın, köylülerin yaşam alanlarını ve geçim kaynaklarını tehlikeye attığını vurguladı.
Tarımın ve Gıda Güvenliğinin Önemi Göz Ardı Ediliyor
Basın açıklamasında, Kovid-19 pandemisi döneminde tarımın ve gıda üretiminin hayati öneminin net bir şekilde ortaya çıktığı hatırlatıldı. Tarım arazilerinin madencilik faaliyetleri için feda edilmesinin, ülkenin gıda güvenliği üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratabileceğine dikkat çekildi. Dernek temsilcileri ve köylüler, acele kamulaştırma kararıyla, köylülerin yerlerinden, geçim kaynaklarından koparıldığını ve bu kararın kamu yararına değil, özel sektörün çıkarlarına hizmet ettiğini savundu.
Hukuki Mücadele Devam Ediyor
CVK Madencilik’in projesiyle ilgili olarak daha önce alınan “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu” kararına karşı açılan davaların Danıştay’da sürdüğü belirtiliyor. Ayrıca, Balıkesir Valiliği tarafından verilen Gayrisıhhi Müessese İzni ve Çalışma Ruhsatı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın verdiği işletme ruhsatlarının iptali için de köylülerle birlikte iki ayrı dava açılmış durumda. Acele kamulaştırma kararının iptali için de hukuki sürecin başlatılacağı ve köylülerin mücadeleden vazgeçmeyeceği vurgulandı.
“Türkmen Dağı’nın Üstü Altından Değerlidir”
Köylüler ve çevre dernekleri, Cumhurbaşkanı’na seslenerek bu karardan dönülmesi çağrısında bulundu. Açıklamada, “Türkmen Dağı’nın üstü altından değerlidir. Havamıza, suyumuza, toprağımıza dokunmayın” ifadeleriyle, doğal varlıkların korunması gerektiği ve halkın yararının şirket çıkarlarından önce gelmesi gerektiği dile getirildi.
Çevre dernekleri, bölgedeki ekosistem ve yerel halkın yaşam hakkı için mücadele etmeye devam edeceklerini belirtirken, kararın geri alınması için yetkilileri halktan yana tavır almaya davet etti.