Her yıl binlerce kişiyi manevi bir yolculuğa çıkaran Şeb-i Arus törenleri için geri sayım başladı. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin 746. vuslat yıldönümü, “Düğün Gecesi” anlamına gelen Şeb-i Arus’ta, Konya’da düzenlenecek anma programlarıyla idrak edilecek. Peki, Mevlana’nın ölümü bir vuslat olarak nitelendirdiği Şeb-i Arus nedir, ne zaman kutlanır ve bu yılki programda neler yer alıyor? İşte, bu kadim geleneğin derin anlamı ve güncel etkinlik detayları…
ŞEB-İ ARUS NEDİR? ANLAMI VE KÖKENİ
Şeb-i Arus, Farsça’da “düğün gecesi” anlamına gelir. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin ölümünü bir yok oluş veya ayrılık değil, asıl sevgiliye, yani Allah’a kavuşma anı olarak gören tasavvufi anlayışının bir yansımasıdır. Bu nedenle Mevlana’nın ölüm yıldönümü, bir matem günü değil, bir “vuslat” (kavuşma) ve “düğün” olarak anılır. Kendisi de, “Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde arama / Bizim mezarımız âriflerin gönüllerindedir” sözüyle bu bakış açısını özetler.

NEDEN 17 ARALIK’TA KUTLANIR?
Mevlana Celaleddin-i Rumi, Hicri 672 yılında, 17 Aralık 1273 Pazar günü, gün batımında Konya’da vefat etmiştir. Bu tarih, Miladi takvime göre her yıl 17 Aralık’a denk gelir. Ancak anma törenleri, bu anlamlı tarihin içinde bulunduğu haftayı kapsayacak şekilde genişletilir. Konya’da genellikle 10-17 Aralık tarihleri arasında “Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri” adı altında bir dizi kültürel ve manevi etkinlik düzenlenir.
MEVLANA ŞEB-İ ARUS’U NASIL TANIMLARDI?
Mevlana’nın ölüme bakışı, tüm eserlerine ve hayat felsefesine yayılmıştır. Ona göre ölüm, bir son değil, hakikate açılan bir kapıdır. En meşhur sözlerinden biri olan, “Herkes ayrılıktan bahsetti, bense vuslattan” ifadesi, Şeb-i Arus kavramının özünü oluşturur. Mesnevi’sinde ve diğer eserlerinde bedenin bir kafese, ölümün ise o kafesten kurtularak sonsuzluğa uçmaya benzetilmesi, bu geceyi anlamlandırmak için kritik bir perspektif sunar.
ŞEB-İ ARUS PROGRAMINDA NELER VAR?
Bu yıl 17 Aralık Pazar günü idrak edilecek Şeb-i Arus törenleri, Konya’da Mevlana Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Geleneksel olarak programda; Kuran-ı Kerim tilaveti, ilahiler, sema töreni ve konuşmalar yer alıyor. Etkinlikler, Türkiye’nin yanı sıra dünyanın dört bir yanından gelen Mevlana takipçileri ve turistler tarafından büyük bir ilgiyle takip ediliyor. Törenler, devlet erkanının ve kültür elçilerinin katılımıyla ulusal ve uluslararası arenada geniş yer buluyor.
ŞEB-İ ARUS’UN EVRENSEL MESAJI NEDİR?
Şeb-i Arus, yalnızca dini bir anma töreni değil, barış, hoşgörü, sevgi ve insanlığın kardeşliği gibi evrensel değerleri hatırlatan kültürel bir köprüdür. Mevlana’nın “Gel, ne olursan ol yine gel” çağrısı, tüm insanlığı ayırt etmeksizin kucaklayan bir felsefenin manifestosudur. Bu gece, onun insanlığa bıraktığı; aşk, sabır ve anlayış temelli mesajlarının bir kez daha idrak edildiği, birlik ve huzura yapılan bir vurgudur.
SEMAZENLERİN DÖNÜŞÜ NEYİ TEMSİL EDER?
Şeb-i Arus denilince akla gelen en görsel unsur hiç şüphesiz sema törenidir. Semazenlerin dönüşü, evrenin ve gezegenlerin hareketini sembolize eder. Her bir ritüeli derin anlamlar taşıyan semada, semazenin bir eli göğe (Hak’tan aldığı feyzi), diğeri yere (insanlara dağıttığı sevgi ve şefkati) dönüktür. Bu tören, ruhun hakikate doğru yaptığı manevi yolculuğun bir temsilidir ve Şeb-i Arus törenlerinin olmazsa olmazıdır.