IŞİD’in Rakka’dan Türkiye’ye, Türkiye’den de Suriye’de örgütün etkin olduğu bölgelere finansmanını sağladıkları gerekçesiyle tutuklu yargılanan yabancı uyruklu 19 sanıktan tutuklu tek sanık Imad Machonouk da tahliye edildi. Kısa Dalga’dan Hale Gönültaş’ın haberine göre, Suriye uyruklu 47 yaşındaki İmado Machonouk, Türkiye vatandaşlığı alabilmek için avukatı aracılığıyla başvuruda bulunmuş ve 500 bin ABD doları teminat yatırmıştır. Yetkili birimlerden edinilen bilgiye göre Machonouk, Türkiye’de geçici koruma statüsü ile bulunuyor ve ikamet iznine sahip. Ulusal kimlik numarasıyla Türkiye’de bir banka hesabı açtırdığı, İstanbul’da şirket kurduğu ve sık sık şirket devir işlemleri gerçekleştirdiği, yeni isimlerle şirketler açtığı belirtildi.
“Sabit ikametgahı” var diye…
2023 yılı içinde düzenlenen polis operasyonları ile göz altına alınan 19 sanık “terör örgütü üyeliği” ve “terörün finansmanı” suçlaması ile 15 yıldan 42 yıla kadar ağır hapis cezası ile yargılanıyorlardı. Tutuklu sanıklardan 18’i Kasım 2024’te tahliye edilmişti. Davada tutuklu kalan tek sanık Suriye uyruklu Başakşehir’de ikamet eden, MASAK raporlarına göre paravan şirket kurarak örgütün finansmanı için Türkiye’den Suriye’ye para aktaran Imad Machonouk da İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada 12 Mayıs’ta tahliye edildi. Mahkeme, tahliye kararına gerekçe olarak “Sanığın savunmasının alınmış olması, tutuklu kaldığı süre, delillerin büyük oranda toplanmış olması, delil karartma şüphesinin bulunmaması, sabit ikametgâh sahibi olması, tutuklamanın bir tedbir olması, mevcut delil durumu, Anayasa’nın 13. maddesindeki hukuki düzenleme de nazara alındığında, sanık hakkında adli kontrol hükümlerinin yeterli olacağı kanaatine varıldığını” bildirdi.
Mahkeme sanığın her hafta Pazartesi, Çarsamba ve Cumartesi günleri 08.00-20.00 saatleri arasında yerleşim yerine en yakın kolluk birimine başvurarak imza atmak seklinde adli kontrol altına alınmasına hükmetti.
Türkiye vatandaşlığı başvurusu
Suriyeli uyruklu Imad Maçhnoukm’un mahkemeye sunduğu tahliye talebi dilekçesi ile sanığın Türkiye vatandaşlığı için başvuruda bulunduğu da ortaya çıkmıştı. Imad Maçhnouk’un avukatının mahkemeye sunduğu itiraz dilekçesinde müvekkilinin cezaevinde psikolojisinin bozulduğu, altı çocuğu ve eşinin ekonomik olarak zor durumda kaldığını ifade ederken Türkiye vatandaşlığını almak için 500 bin Amerikan doları teminat olarak ödediği bilgisine yer vermişti. Avukat itiraz dilekçesinde “Müvekkilin sabit ikametgahının olması (İstanbul Başakşehir) çocuklarının küçük olması ve hali hazırda Türk vatandaşlığına ilişkin 500.000 USD yatırdığı teminat ile başvurusunun devam etmesi gözetildiğinde müvekkilimin kaçma şüphesi olmadığı ortaya çıkacaktır” ifadelerini kullanmıştı.
Para transferi için “Hawala” sistemi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nca hazırlanan iddianamede 25 Haziran 2024 tarihinde kabul edilmişti. Sanıklar, IŞİD üyeliği ve finansmanına ilişkin suçlardan yargılanıyordu. İddianameye göre sanıklar dikkat çekmemek için turizm ve kuyumculuk sektörlerinde faaliyet gösteren altı şirketi paravan olarak kullandı. Suriye’de çatışma bölgeleri ile Suriye ve Türkiye arasında yasa dışı para transferi Afak, Hwj, Al Avail, İkra, Click ve Al Barakat isimli şirketler üzerinden gerçekleştirildi. İddianameye göre 2017 yılından 2023 yılına kadar terörün finansmanı için 1 milyar liralık işlem hacmi gerçekleştirildi.
İddianameye göre söz konusu şirketler Alamiyah, Sanabil ve Taiba isimli WhatsApp grupları üzerinden iletişim sağladı. Sanıklar yasa dışı para transferlerinde MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) takibine takılmamak amacıyla ‘Hawala’ sistemini kullandı. Kişi ya da şirketlerin, kayıt altına alınmadan yurtdışına para transfer edilmesini sağlayan ‘Hawala’ sistemi güven esasına dayanıyor. Buna göre, kişi ya da şirketler, bulundukları ülkedeki paravan şirket, kuyumcu ya da döviz bürolarına nakit ödeme yapıyor. Yatırılan para aracılara iletiliyor. Aracılık yapan kişi de belirtilen miktarı diğer ülkedeki anlaşmalı yere yatırıyor. Transfer açıklamalarında ise zekat, yetim ve sadaka gibi kelimeler yazılıyor. ‘Hawala’ ile bankacılık sistemine dair resmi bir nakit girişin olmuyor. İşlem, havale yapan ve alan kişiler arasında iletişim yoluyla sağlanıyor ve kayıt altına alınmıyor.
IŞİD’li kadınların kaçırılması için para transferi
İddianamede halen Kuzey Suriye’de, IŞİD’li olduğu belirtilen kadın ve çocukların tutulduğu YPG denetimindeki El Hol kampından kaçırılmaları için sanıklar tarafından toplanan paraların Suriye’ye (bölgede faaliyet gösteren insan kaçakçılarına) kimi zaman elden götürülüp teslim edildiği, kimi zaman da hawala yöntemi ile gönderildiği belirtildi.
Turizm ve kuyumculuk şirketi
İddianameye göre örgüte para toplama ve transfer faaliyetinde bulunan şirketlerden biri Suriyeli Imad Machonouk’un sahibi olduğu Piko Turizm Şirketi. Piko isimli şirketin banka hesaplarına Türkiye’de IŞİD üyesi olduğu belirlenen ve mal varlığı dondurulan şüphelilerden para transferi gerçekleştirildi. Bu yöntemle Machnouk’un örgütü finanse ettiğinin belirlendiği anlatıldı. Bu iddialara ilişkin MASAK raporundaki tespitlere yer verildi.
212 milyon liralık işlem hacmi
MASAK raporuna göre sanık Machnouk’un şirketinin banka hesapları, 2017’den bu yana en az 1 milyar liralık işlem hacmine sahip olmasına karşın alım-satım kaydı bulunmuyor. Piko Gold Kuyumculuk Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin de sahibi olduğu belirtilen Imad Machnouk’un bu şirketi farklı zamanlarda başka kişilere devretti. Fakat 2022’de şirketin tüm hisselerini yeniden devraldı. MASAK raporuna göre yaklaşık 13 milyon liralık işlem hacmine sahip şirketin tüm hesapları incelendi, fakat kuyumculuk işlerine ilişkin faaliyetlere ulaşılamadı. MASAK raporuna göre İman Mackhnouk’ın kişisel hesapları ise en az 212 milyon liralık işlem hacmine sahip.
İspanya, Almanya, Hollanda ve İtalya’dan para transferleri
MASAK raporuna göre sanıkların tamamının bir mal alış-satış kaydıyla veya ticari faaliyetleriyle bağdaştırılamayan, mali profilleriyle uyumlu olmayan veya hayatın olağan akışına uygun mahiyette görünmeyen finansal işlemleri mevcut. MASAK raporunda ayrıca sanıkların, aralarında yabancı uyrukluların da olduğu üçüncü kişilerden para girişleri ve farklı alıcılara transfer işlemi gibi yasa dışı fon transferine aracılık ettikleri belirlendi.
Para transferi yapılan ülkeler arasında Suriye ve Irak dışında İspanya, Cezayir, Kanada, İtalya, Almanya, Fas, Ukrayna, Suudi Arabistan, Kıbrıs, Norveç, İsveç, Hollanda, Tunus ve Libya da bulunuyor. Bu ülkeler arasında hem hawala hem de banka iban numaraları ile transferlerin karşılıkla yaptığı bilgisi yer alıyor.
Rakka’dan İstanbul’a uzanan para trafiği
İddianameye göre IŞİD üyesi Abd-al-Hamid Hadid kod adlı Suriye uyruklu Abu Alaa, Ocak ve Şubat 2023 arası, yani 30 günlük süre içinde örgüt adına Türkiye’ye 20 kez hawala yöntemi ile toplam 600 bin Amerikan doları gönderdi. Amerikan İstihbarat birimi FBI tarafından Türkiyeli yetkililere bildirilen istihbarata göre IŞİD üyesi Abu Alaa, Türkiye’den Suriye’nin Rakka ile El-Badiye bölgesine belirsiz sıklıkla gitti ve döndü. İddianamede ayrıca Abu Alaa’nın Türkiye’de faaliyette bulunan Pico Exchange isimli şirketten fon elde ettiği de MASAK raporları ile anlatıldı.
IŞİD emirinin uyarısı
İddianamede, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince Kilis’te militanlara yönelik düzenlenen operasyonda ele geçirilen dokümanlara da yer verildi. Belgelere göre ‘Şam Vilayeti’ ibaresiyle örgütün Suriye’de 2019-2021 yılları arasındaki faaliyetlerinin anlatıldığı ve risale adını verdikleri çok sayıda doküman bulundu. Bulunan belgelerden biri ‘İslam Devleti Şam Vilayeti-Emniyeti’ne 16 Mart 2021 tarihinde, sözde Halep Emiri Ömer tarafından gönderilen bir risale. Risalede IŞİD’in Şam Vali Yardımcısı’na, Hawala’nın olumsuz yanları ve risklerini anlatıyor ve uyarılarda bulunuyor. IŞİD emirinin uyarı ve önerilerinin iddianamede yer alan Türkçe çevirisi şöyle:
“Değerli kardeşim, bugün tağutların yürüttüğü çetin operasyonlara kim göz atarsa bilecek ki aralarında birçok muadili olan havale şirketleri ve transfer programları da dahil olmak üzere her şeyi kontrol altına almışlardır. Gönderilen yerin ismi ve bilgileri belli olur. Kardeş de kendi ismini ya da sahte isim kullanmak zorunda kalır. Bu durum da kardeşin ifşa olmasına yol açmaktadır. Aynı zamanda havale mekanının civarda bilinen bir yer olması takip edilerek yakalanmasına sebep olabilmekte ve ofiste bulunan kameralar onları kaydedip yüzlerinin de ifşa olmasını sağlamaktadır. Birçok kardeşin tutuklanmasının sebebi de budur. Bizler de çok iyi biliyoruz ki havale şirketlerinin birçoğu kamera kayıtlarını, resimleri, isimleri ve havale hareketlerinin raporlarını tağutlara gönderiyorlar. Bölge sınırlandırıldı. Bölgede kimin ticaretle ilgilendiği biliniyor. Büyük miktarlar üzerinde havale yapmamız mümkün değil. Alternatif bir çözüm, şirketler arası kredi (depozito) yöntemini kullanmaktır. Bu yöntem için bazı şirketlerle ilişkilerin kurulması gerekiyor. Hali hazırda ilişkilerimizin olduğu şirketler de var. Bizler, ailesi İslam Devleti’nde faaliyet yürütürken öldürülen şirket sahipleriyle ilişkiler kuruyoruz.”
Bütün sanıklar tahliye edildi
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesince Haziran 2023’te kabul edilen iddianamede Sanıklar Imad Machnouk ve Ahmadramı Abdulkafı’nın ‘silahlı terör örgütüne üye olma’, ‘Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna muhalefet’ ve ‘ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma’ suçlarından 22’şer yıl 6’şar aydan 42’şer yıla kadar ağır hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti. Diğer 17 sanığın da ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ ve ‘Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna muhalefet’ suçlarından ayrı ayrı 15’er yıldan 30’ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. Geçen hafta görülen duruşmada ise tutuklu sanıklardan Imad Machnouk dışındaki tüm tutuklular delil yetersizliğinden tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Türkiye gri listeden çıkarılmıştı
Türkiye, terörün finansmanı ve kara para ile mücadelede yetersiz kaldığı gerekçesiyle Ekim 2021’de Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) bünyesinde faaliyet yürüten Mali Eylem Görev Gücü (FATF) önerisi ile gri listeye alınmıştı. Söz konusu dönemde Türkiye’de kara para aklama ve terörizmin finansmanı konusunda gri alanların oluşmasında birbirini ardına yapılan varlık barışı düzenlemeleri, emlak sektöründe yabancıya satışların etkili olduğu yorumları yapılmıştı. Türkiye, IŞİD finansörlerine dava açmasından tam iki ay sonra 28 Haziran 2024 tarihinde gri listeden çıkartılmıştı.